Eve her kapandığımda, geçmişe dalıyorum.. Hayırdır diyorum kendi kendime. Yoksa sendemi geleceğin umudunu kaybettin diyorum. Yok diyorum kendime, geçmişle bugünü bir arada tutarak geleceğin serüvenine hazırlanmak senin ki diyorum.
Traktörle toprağı sürdüğüm de 6-7 yaşımdaydım. Deli çayın debisiyle yarattığı ninni, kızıl kayada keklik ötüşü, pampalarla dolu merada kuş ve hayvan seslerinin oluşturduğu yaşam türküsü; insanı anlatır ve doğanın yeniden yeniden dirilişine el uzatırdı. O günler hızla geçti anılarımla. neler yaşamıştık. neler öğrenmiştik. Öğrenmediğimiz tek şey; çakallara ayak uydurulamayacağıdır. Bu günler de yeni davranış biçimlerine tanık oluyoruz. Çirkin oyunlarına tanık oluyoruz.
Bireysel kaygı taşıyan biri olmadım hiç! Çirkin davranış yapanda, çirkinliğide hiç umurumda değil.
Ataların dediği gibi kim ne ekerse onu biçer.. Biz toprağı da bilir, toprağı can vermeyi de biliriz. Hele ayrık otlarını temizlemeyi de çok iyi biliriz..
Bütün çirkin oyun ve davranışlara rağmen; 2023 sürecinde, Adana da CHP bir kez daha ayağa kalkacak. Çok yakında başlayacak anafor tüm çirkinlikleri bitirecek ve düşleri sürekli dillendiren ve sahip çıkan, sokakları arşınlayan ve merhaba halkım diyebilen, CHP yeniden doğacak.. Değerli başkanlarım; mevzilerinizde ve insanı kendine emekle merkez yapan yeniden doğumda, dünü karartanlara izin vermeyiniz. Çünkü bu doğumda küller arasından doğan Anka kuşunu uçurmak zorundayız.
Gerisi kendiliğinden gelir! Değerli başkanlarım insanlar ölmesin, umutlarıyla yaşasın istiyorsak; partiyi tepeden tırnağa örgütlü seviyede tutmalıyız. Partinin eli, uzak yakın demeden; umudu dört gözle bekleyen halka temas etmek zorundasınız.
SOL BİR PARTİ DE KADROLARIN UFKU YOKSA, LÜNPEN HAKİMİYETİ ARŞA ÇIKMIŞSA; AŞAĞIDAN YUKARIYA SOKAKLARI YAŞAMAYANLAR PARTİYİ TEMSİL EDİYORSA; O SOL PARTİDE ZAAFLAR ÖNE ÇIKAR, DURAKLAMA BAŞLAR VE TÜM OBJEKTİF KONUMA RAĞMEN İKTİDAR OLMAKTAN ÇOK UZAK KALIR.
Şairin dediği gibi CHP kendini tanı ve gereğini yap! İnsanda ölmesin; umutta!
''Pencereyi aç! Soluğun çıksın dışarı sen büyütmedin mi ciğerinde onu. Kokusu hayatı yıkasın diye Pencereyi aç Sesin sarsın dünyayı Duyulur elbet ta ötelerden Yürek kendini tanır’’