Bu gün 1 Mayıs. Bütün dünyada ezilen işçilerin dayanışma günü.
Yaşamlarını uç uca sürdürenlerin, bu yaşamı kendilerine reva görenlere karşı birleşme ve omuz omuza olma günü...
Ülkemizde 1980 öncesi 1 Mayıslar çok görkemli, birlik içinde hakları, özgürlükleri adına coşkulu geçerdi.
İşçiler hem tarımda hemde fabrikalarda örgütlüydüler.
Örgütleri öncülüğünde geleceklerinin kavgasını korkusuzca sürdürürdü.
1 Mayıslar da dayanışma işçi sendikaları öncülüğünde kutlanırdı.
Alanları Türkiye emekçileri doldurur ve geleceklerine örgütlü biçimde sahip çıkarlardı.
Bu gün...
Yarın 1 Mayıs. Dünyanın ezilen sınıfı işçilerin birlik ve dayanışma günü.
Fabrikalarda biz
Tarlada biz
Alanlarda biz ....
İşçi ve emek dünyası, her ülkede ortak sorunları dile getirirken, ülkesindeki kendi sorununu 1 Mayıslarda gündeme taşır.
Taşımakla kalmaz. Sonrasında onun mücadelesini tavizsiz sürdürür.
Ülkemizde bu alışkanlık 12 Eylül askeri darbesiyle yok oldu.
Verilenle yetiniyor emek dünyası.
Örgütlü değil.
Doğru ve tutarlı önderlik yok.
Siyasî iktidara karşı koyacak siyasi irade yok.
Aktivesi cılız örgütlerle 1 Mayıslarda esip geçiyoruz.
Yarın 1 Mayıs!
Yarın ne kadar olacağız?
Bilemiyoruz.
Çünkü Türkiye genelinde örgütlü işçi sınıfı mücadelesi yok denecek kadar cılız.
12 Eylül askeri darbesi örgütlü yapıları dağıttı.
Yerine iş verenlerle uzlaşan örgütleri etkin kıldılar.
O gün bu gün; emek dünyası hapsedildiği cendereden kurtulamıyor.
Bugün 1 Mayıs.
Dünyanın ezilen işçilerin birleşin!