Yeni Corona virüs; zil çalmak için kapı önüne geldiğinde zili gösteren aydınlatmanın ilk düğmesidir. Ve o düğmeyi çevirdiler.
‘’ağıt koskoca bir melek,
ağıt koskoca bir keman,
gözyaşı, ağzını tıkıyor rüzgarın
duyulmaz
başka bir şey ağıttan.'''
Çünkü 13 ekonomik aile, yeni cennetlerinde tanrı olmak için yarattıkları virüsle dünyayı teslim almış!
Köroğlu tüfek icat oldu mertlik bozuldu demişti. Virüs dünyayı işgal etti, ne yiğitlik kaldı ne cesaret. Korku sardı dağları ve dağlar ötesini...
Kapitalizmin emperyalist evreye ulaşması, bu güçler arasında pazarlara hükmetme yada dünyayı yönetme kavgasını başlattı. Bu kavgalar zaman zaman savaşa dönüşür. Ancak bu savaşlar, sömürge zincirinin halkası olan ülkelerde baş gösterir. Savaşlar sistemin krizini bir miktar hafifletse de, grafik olarak inişli çıkışlıdır.
Kapitalizmin bu evresini tanımak gerekirse, o evrenin oluşumunu anlamak gerekir. Kapitalist sistem üretim ilişkileri içinde bir yandan sermaye birikimi elde ederken, diğer yandan üretilen mamulün pazarlanmasını güçlendirir. Kâr artışına rekabetin verdiği zararın önüne geçmek için güçlü sermaye birikimiyle rakibinin rekabetini bitirir. Pazara hakim olarak, mamulün fiyatını kendi belirler. Her şeyi tek elde toplar. Diğer yandan değişim aracı olan para, aynı zamanda ticari metadır. Para satışıyla kâr elde edilir. Kurumsal niteliğe kavuşan bu ticaret bankalar kanalıyla yürütülür.
Zaman içinde bankalar kendi içinde başlayan rekabette güçlü olmak ister. Sermaye gücünü sanayi alanında kullanır. Banka sermayesi, sanayi sermayesiyle örtüşür. Bir araya gelir. Yeni sermaye gücünü kurarlar.
Kapitalist sistemde ki bu iç içeliğe Finans oligarşi denir.
Bu gün kapitalist-emperyalist sistemin piramidinin tepesinde Finans oligarşi var. Dünya pazarlarına bu güç egemendir. İzin vermediği hiç bir şey bu pazarlarda var olmaz.
Bu egemenliği yıkacak tek şey onların düzenini yıkabilecek devrimci gelişmedir.
Bir Örnekle konuyu netleştirelim: FED ABD’de merkez bankadır. Dünya ticaretinde kullanılan ABD dolarını basan, yöneten ve emperyalist çıkarlar için kurulan diğer kurumlara yön veren bankadır.
Dolar imparatorluğunun merkezi olan FED karşılıksız dolar basma yetkisine sahiptir. ABD kurulma aşamasında, kendilerine para desteği veren bankerlerce kuruldu.

FED’in sahipleri 8 ailedir. ABD’ de yaşayan 4 aile; 1. Rockefeller ailesi 2. Goldman Sachs ailesi
3. Lehman Brothers ailesi 4. Kuhn Loebs ailesi.
ABD dışında yaşayan 4 aile
1. Rothschild ailesi((Paris ve Londra)
2. Warburg ailesi ( Warburgs Hamburg bankası) 3. Lazard ailesi( Paris'in Kardeşleri) 4. Moses Seifs ailesi (Roma'nın İsrail Yosunları Seifleri)
ABD’deki tüm FED'lerin en büyük hisselerine David Rockefeller, Rothschilds, Paul Warburg, Jacob Shiff ve James Stillman aileleri sahiptir. Sadece FED’in sahibi değiller.
İsviçre’nin Basel kentinde bulunan, Uluslararası Varlıklar Bankasının(BIS) sahipleri dünya bankacılık devi, bu 4 gruptur : 1. Bank of America (Rockefeller ailesi) 2. Citi Group ( Rockefeller ailesinin kontrolü altındadır) 3. Welles Fargo ( Rockefeller ailesinin kontrolü altındadır) 4. J.P. Morgan Chase ( Morgan ailesi)
Bu iki örnekte görüleceği üzere dünya pazarlarını sömürgecilik zinciriyle kontrol eden finans oligarşidir. Bu gurupların analizi yapıldığında tüm sanayi alanında, demir çelikte,motor ve silah sanayinde, gıda sanayinde,Enerji sanayinde, Ulaşımda, basında; kısaca insanların tüm ihtiyaçlarının üretilmesi ve pazarlanmasında egemen tekelleridir.
Finans oligarşileridir!
İşte bu egemenler yeni dünya düzenini inşa etmek istiyorlar. Çünkü geldikleri tepede, yeniden kendilerini var eden koşulları tıkanmakta ve sürekli kriz içinde.
Dünyada başlayacak başkaldırının yarattıkları cenneti tehlikeye sokacağı endişesiyle, kendi kontrollerinde; mevcut cennetlerinde tanrısal gücü yeniden inşa ederek, dünya devletinin kralları olmak istiyorlar.
‘’ağıt koskoca bir melek,
ağıt koskoca bir keman,
gözyaşı, ağzını tıkıyor rüzgarın
duyulmaz
başka bir şey ağıttan.'''
Derler ki aşkın yorganı fakirin üstünü örtmez. Tıpkı fakirin üstünü örten yorgan bulamadığı gibi, sömürge yapılan ülkelerin halkları da, finans oligarşinin hırsı yüzünden insanca yaşayacak ne özgürlüğe nede tam bağımsız ülkeye sahip olamıyor. Tek başlarına 15-20 ülkenin milli gelirine eşit sermaye ve mala mülke sahip bu güçler, kana doymamışlar ki kendilerine yeni düzen kurmak için bilimi,teknolojiyi kullanarak toplu katliamlara yöneldiler. Korku imparatorluğunun ilk kıvılcımını yeni Corona virüsüyle başlattılar.
Korku ülkeleri teslim aldı.
Eğitim-Öğretim durdu. Üretim durdu.
Bir günde binlere ulaşan ölümler başladı.
On binler hastalıkla boğuşuyor. Bilim insanları çaresiz.
İlaç yetersiz.
Ülkelerde devleti yönetenler tüm güçleriyle bu saldırıdan kurtulmak istiyor ama fiziki koşullar, ekonomi olanakları yetersiz.
Dünya aşağı tükürse sakal,yukarı tükürse bıyık hesabı ikilemi içinde şaşkın..
Kısaca dünya insanlığı; bindirildi bir alamete, gidiyor felakete!
...................................................................................................
Dünya yeni düzeni nasıl olacak?(devam edeceğim)