1917 yılında kurulan SSCB, 1950 yılından sonra devleti yöneten sapmalarla kuruluş hedeflerinden uzaklaştı.
Sosyalizm, sınıf olarak emek cephesinin iktidarıdır. SSCB'yi yönetenler ülke içinde ve dışında; SSCB devlet çıkarlarını, sosyalizmle örtüştüler.
SSCB çıkarlarına karşı çıkanları, sosyalizme karşı çıkma olarak değerlendirdiler.
Bu algı önce sosyalizme sonra da SSCB'ne ciddi zarar verdi.
Sovyet devletini yönetenlerin yanılgısı, başka sosyalist ülkelerede yansıdı. SSCB'de1985'te başlayan bunalım, 1991 yılında tüm sosyalist devletlerin yıkımını hazırladı.
Yıkımı hazırlayan neden, sosyalist demokrasinin kurulmamış olmasıdır!
1923 yılında,Türkiye cumhuriyeti devleti kuruldu. Osmanlı feodal sistemi, tasfiye edildi.
Yukarıdan aşağı kapitalizm inşa edildi. 20. yüzyılda dünya, yeniden şekillendi. Türkiye devlet yönetim biçimi; Türklerin askeri demokrasisinden, Fransanın 1789 burjuva demokrasisinden ve 1917 Bolşevik devriminden etkilendi.
Kuruluş felsefesi net ifade edildi. Cumhuriyetçilik,
Halkçılık,
Milliyetçilik,
Laiklik,
Devletçilik
Devrimcilik.
Yeni sömürgecilik sistemi,1950 sonrası anti-emperyalist algısını zayıflattı. Devleti yönetenler,kuruluş hedefinden saptılar. Türkiye'nin yeni yolu, emperyalist sömürgecilik oldu.
Teslimiyetin nedeni: Demokratik halk cumhuriyeti kurulamamış olmasıdır.
2002/ 3 Kasım genel seçimlerinde,AKP kazandı. Özgürlükçü, adaletçi, hak talepleri; halkın desteğini aldırdı.
Devleti yönetmeye başladıktan sonra özgürlükçü anlayışlarını kaybettiler. Sürekli hata yaptılar.
Yıprandılar.
Yıpranmanın getirdiği korkuyla, devlet yönetimeye dört elle sarıldılar.
Yıl 2021.
AKP 2002 yılındaki konumundan çok uzak.
Korkuyorlar.
Korku içinde kendilerini devlet yerine koyuyorlar. Kendilerine milli diyorlar. Yaptıkları hataları eleştireni, gayri milli ve devlet düşmanı ilan ediyorlar.
Çok yanlış.
Devlet, ulusların yaşadığı sistemi; yöneten kurumdur. Siyasî partilerse yönetmeye talip örgütlerdir.
AKP siyasi partilerinden biridir.
Halk AKP'ne, sen devletsin dememiş, devleti; hukuk sistemi yönetme görevi vermiştir.
AKP'nin çıkarı, T.C. devletinin çıkarı değildir!
Partiler, devleti yönetirken kendini devlet yerine koyamaz. Koyarsa sapma var demektir.
Sapmanın sonu ülkemize, halkımıza hayır getirmez.
Faşizme giden yol, sömürgeci güçlerin işine gelir. Cumhuriyetin Anadolu da başardığı kardeşliği; param parça etmelerine fırsat yaratır.
Kendini milli sanan, aslında kendileri gayri milli olanların; kurtuluşlarının tek yolu demokrasi ve özgürleşen Türkiyedir.
Türkiye'nin özgürlük yolu, demokratik cumhuriyetten geçer.
Bu yola devam edilmelidir.
Yeni sürecin getirdiği çözümleri de bu yol üzerine konmalıdır.
Hallac-ı Mansur ne demişti: ene'l-hak. Yani ''hak benim'' demişti.
AKP yöneticileri de diyor ki, devlet biziz.
VAY ANAM VAY!
Bu anlayışın yolu faşizme çıkar.