Yerel iktidar, nasıl kent yaratır?

İnsanlık tarihinde, demokrasi dediğimiz devlet yönetimlerinin uygulandığı yer şehir (site) devletleri oldu.
Hem verilen hizmetler, hemde denetlenirliği halk tarafından görülüyordu.
Toplularda üretim sistemi değişimleri, ulus ve ulus devlet kavramını yaratmasıyla halkın denetimi zayıflatıldı. Ancak kurulan şehirlerde devletin ikinci ayağı yedek akçe gibi yerel yönetimlerle sürdürüldü.
Yerel yönetim aynı zamanda devletin bir parçası, önemli bir parçası. Yurttaşın günlük yaşamına güvence getiren bir parçasıdır.
Genel yönetimle iç içedir.
Birbirini tamamlar.
Üretim ve istihdam bütündür. Toprakta yada fabrikalarda, diğer hizmet birimlerinde bu bütünlük her koşulda varlığını sürdürür.
İnsanlar yaşadıkları bölgenin ana ve yan kaynaklarıyla ihtiyaçlarını karşılayan üretim yapar.
Üretim güçlendikçe, köyden ilçeye, ilçeden ile, ilden tüm ülkeye, ülkeden tüm dünyaya ürettiğini taşır.
Tüm işleyiş egemen olan sistemin özüne göre olur.
Yerel sistemlerde bu öze hizmet eder. Kentleri ve kent yaşamını bu öze göre planlar.
Adana ilini analiz ettiğinizde olması gerektiği noktada olmadığını görebiliriz. Tarım ve sanayi kenti olmasına rağmen; bu gün tarım ve sanayide çok gerilere gitmiştir.
Sorumlu kim?
Genel yönetim ve yerel yönetimler.
Seyirci kim?
Kendi yaşamına sahip çıkmayan, bu manada örgütlenmeyen ve bilinçlenme çabası olmayan Adana halkı.
Her şey var!
Toprak var.
Yer altı, yer üstü kaynakları var.
Genç insan kaynağı var.
Ormanları, otlakları, su kaynakları var.
Ama Adana işsizliğin en yüksek olduğu kent.
Malzeme var. Hamur yaparak ekmek pişiren yok.
Genel ve yerel yönetimler elbette istihdam deposu değil. Ama üretim koşullarını yaratmak ve üretim-tüketim zincirinin önünü açarak devamını sağlamak ana görevleridir.
Ülkenin ve dünyanın her bölgesine rahatca ulaşımı olan Adana bu görevden mahrum bırakılmıştır.
Yerel iktidarlar ürettikleri projelerin tümünde kentinde yaşayanların arz ve taleplerine uyumlu olmalıdır. Kendinin yetmediği yerde genel iktidarı zorlamalıdır. Duyarsız durumlara halk desteğiyle zorlamayı sürdürmelidir.
Yeterki ürettiği projede halkın yaşamının geleceğinin planlaması olsun.
Her şey yerinde güzeldir!
Koparsa kurur ve kaybolur!