Demokrasi, sadece demokratik hak ve özgürlükler üzerinden tanımlanamaz. Somut devlet yönetim biçimidir. Sistemleri koordine ederken, uyması gereken kuralların dışına çıkmayan devlet yönetim biçimidir.
Her sistemde, egemen gücün kendi içinde dengenin boyutuna göre davranış sergiler.
Kapitalizmde, tüm burjuvaziye göre hukuk sistemi olursa; burjuva demokrasisinin varlığından bahsedebilir.
Sosyalizmde tüm emek dünyasını koruyan hukuk sistemi varsa; sosyalist demokrasisinin varlığına işaret ederiz.
Her iki sistemin kabulleneceği, halk demokrasisi var. Demokratik siyasi özü olan halk demokrasi adı, demokratik cumhuriyettir.
Devlet sektörü
Kamu sektörü
Özel sektör
Bu üçlü üretim, halk demokrasisi içinde yer alır.
Biri diğerini yok etme gayretini özel çaba olarak yapmaz.
Hukuk sistemi, bu üçlü üretimi korur. Önünü açar. İradelerinin yönetim mekanizmasına yansımadı sağlanır. Kendi aralarında ki çelişkinin yaratacağı dönüşümleriyle halkın daha mutlu yaşaması sağlanır.
Altını çizmek istediğim bir husus varki, bu gözden kaçırılmamalı.
Her devlet yönetiminde parlamento var!
Önemli olan öne sürülen hangi devlet yönetim biçimine ait parlamento isteniyor?
Gelmesi isteniyor.
Netleşmesi gerekir.
Meral Akşener, günümüz Türkiyesinin gündeminden düşmeyen siyasetçisidir. Gençlik dönemi, siyasetteki etki alanı sağ ve solun dün faşizm çizgisi dediği dünyadan geliyor.
Bu gün güçlendirilmiş parlamenter sistemini savunduğunu ifade ediyor.
Tek adam rejimi dediği, faşist devlet yönetim biçimine karşı olduğunun altını sürekli çiziyor. Toplumla kurduğu bağ ilede halk tarafından ilgiyle izleniyor.
Günlük siyasi rekabet içinde yaptığı çıkışlarda gündemi etkileyebiliyor.
Ancak Meral Akşener, güçlendirilmiş parlamenter tanımını, sosyolojik devlet ifadesiyle halka açıklamalıdır.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem derken, demokratik cumhuriyetimi kast ediyor?
Kastı nedir?
Emperyalist güçlerle işbirliği içindeki tekelci güçlerden yana olan bir devlet yönetim biçimi ve hukuk sistemi istiyor.
Ya da devlet sektörü, kamu sektörü ve özel sektöre; üretim sistemi içinde alan yaratan ve bu hususu kurallara bağlayan hukuk sistemimi istiyor.
Bu hususları net ifadeyle gündeme taşımalıdır.
Türkiye halkı ne çektiyse takiyeci siyaset yapanlardan çekmiştir.
Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmasın.
Meral Akşener'e dünya ve Türkiye zaman-mekan koşulları, önüne bir fırsat çıkardı. Kendi değişmeli ki, Türkiye halkının geleceğini huzura ve güzel yaşama dönüştürsün.
Yoksa Ateş böceği olur!