Bizim köyümüz tarihi derinliklere sahiptir. Köklerimiz de göç var. Ilımlı değiliz ve yanağımıza bir tokat inerken diğerini tokat vuran ele çevirmeyiz. O nedenle de işine yaramadıklarımız bizi barbar olarak niteler. Barbar! ilk bakışta, ilk söylendiğin de insanı ürkütüyor. İşin aslı öylemi? Asla! Barbar kendi koşullarını çevresiyle birlikte tasarlayan, yokluğu paylaşan kimliktir. Barbar ihaneti ve hainliği bilmez. Barbar kardeşliği önde tutar; barışı kendi haklarına dokunulmadığı süre bozmaz, aksine barışı güçlü kılmaya çalışır. Kısaca kendi için de barışıktır! Kendi derinliğimize indiğimiz de bizi rahat bırakmadıkları görülüyor. İran'ın Lekistenın da başlamış göç, Anadolu'yu dolaşmış sonra da sırtını dağlara dayadığı Hamam köye son noktayı koymuş. Geldiği ve dolaştığı yerlerin kültürünü, yeniden dokuyarak kendine gelecek aramış.
Barbarlığın iki önemli özünü bu son nokta da da devam ettirmiş. Zalimin zulmüne direnmeyi unutmamış! Sevgiyi sevdaya dönüştürmenin kavgasını hiç terk etmemiş. O nedenle de özgürlükten yana olmuşlar. Emekten yana olmuşlar. Dün dündür dememişler, geleceği dünle birlikte kurmak istemişler. Solcu olmuşlar! Devrimci olmuşlar! İlkeleri uğruna ölüme gitmişler! Ama ne oldum delisi olanlar, eşek arısı gibi yaşayanlar, önüne koyacağın iki keçiyi güdemeyenler, barbarlık üzerinden (onlar barbarlığı olumsuz anlam yüklüyor.)''piyasa'' yapmaya çalışıyorlar.

1980 öncesi kaoslu ve kimsenin akşamının garantisi olmadığı zamanlarında; birileri ülkü ocakları yöneticilerine giderek, '' sizlerle kavga edenler biz değiliz, kavga edenler goşist filanlar..'' diyerek kendi kıçını kurtarma hesaplarına girmişlerdi. Adamların inancı zayıftı! Adamlar ilkeden yoksun du! Tek amaçları o günü yaşamaktı ve kendi gerçeklerini yüzlerine vuranları, vuracak olanları ortadan kaldırma için ''teoride ki'' düşmanlarına baş vurmaktan kaçınmıyorlar dı. Kökleri yok olduğun dan düşlerine dahi ihanet edebilmekteler! Dün olduğu gibi bu gün de aynı zihniyet faaliyet içinde olanlar var. Kırk türlü entrikayla örgütlere saldırıyorlar. Akıl almaz yalan söylüyorlar. Yüreklerin de ki gerçeği söylemekten çekiniyorlar. Dün olduğu gibi bu faaliyeti sürdürenler de de kök yok. Adamın gitmediği parti kalmamış, bir ayağı sağda, bir ayağı balda; ilkesiz ve kendine güvensiz çobansız köyde at koşturuyorlar. Bir deyiş var ya; katranı kaynatmayla olur mu şeker, cinsini s....... cinsine çeker!
Varlık adam değilse ne yaparsan yap, nereye getirirsen getir değişmiyor...
...................................................................................................................... Son tango Kozan kalesine takıldı!
Kozanlı hemşerilerime bu köşeden bir çağrı yapmak istiyorum. Sizler yurdunu seven dostluğu ve arkadaşlığı önemseyen, ülkesine katkı koymayı ölümüne yapan, Türkiye yurttaşlarını yetiştiren bir ilçesiniz.
Dün de bu gün de eylemlerinizi bu amaçla yaptınız. Hedef 2023 diyerek aslın da Mustafa Kemalin önünü açtığı özgür yurttaşı yeniden kul etmek istiyorlar.
Buna izin vermeyiniz! Dün hangi partiye destek olursanız olun ama bu gerçeği görmezden gelmeyiniz.
Kendi iktidarınızı, halkın iktidarını yaratmak için bir kez de olsa bu defa CHP diyerek, ona oy vererek özgürlüğünüzü, yurtseverliğinizi, sizi siz yapan değerleri koruyunuz! Ve sloganınızla; yer yarılsın, gök mavi kızıla boyansın. ''Son tango Kozan kalesine takıldı!'' Geleceğiniz umut dolu ve mutlu yaşam olsun.