" Ben ağayım, ben paşayım diyenler; kapıları kitlemişler gel hele gel hele"
"Bir ev burda bir ev karşı da kalmış
Hele bakın bizim eve ne olmuş
Kırk senelik ağaç kurumuş kalmış
Bizim köy tanınmıyor
Gel hele gel hele gel hele"
ABD ve İsrail desteğiyle kurulan AKP tam 20 yıl oldu, Türkiye devletini yönetiyor. Öyle işler yaptı ki cumhuriyetin kurduğu her şeyi yıkıyor. Tıpkı tusunemideki denizin debisi gibi önüne gelen her şeyi sürüklüyor. Nasibini almayan hiç kimse yok.
Herkes bir biçimiyle almış nasibini.
Oysa ülkemizde yaratılan fırtına karşısında durması gerekenler var.
Kendi evimizi korumakla görevi olanlar var.
Onlar sadece konuşuyor.
Onlar sokakları konuşturmuyorlar.
Onlar eleştiriye de gelmiyorlar.
Teker, teker ben ağayım ben paşayım diyenler kapılarını kitleyerek, kayboluyorlar.
Yenileri ise boşalan yere gitmiyor.
Neden!
Benim penceremden tek bir yanıt var.
Eleştiri ve öz eleştiri yapılmaması. Eleştiriye zemin oluşturulmaması. Tahammül seviyesinin çok düşük olması.
Eleştiri zemini olmadan yapılan eleştiride, yapan kişide aforoz ediliyor.
Kısaca ben yaptım oluyor..
Sonuç:
Bütün objektif koşullara rağmen halkın desteğini yeterince sağlamıyoruz.
Çünkü niyet yetersiz bırakılıyor. Eleştiri ve öz eleştiriye uzağız.
Biz ülkemizi seviyor ve halkın iradesine saygı duyuyorsak sokaklara inmeliyiz. Ülke ve halk adına yapacaklarınızı bıkmadan, yılmadan, korkmadan anlatmalıyız.
Halkın ve kişilerin eleştirilerini dinlemeliyiz. Makamları verende, alanda halktır!
Bunu unutmamalıyız.
Yapılan eleştiri doğruysa öz eleştiri vermeliyiz yada gerekçelerimizi anlatarak eleştiri zeminin de ikna etmeliyiz.
Halktan uzak halk adına ne siyaset olur nede hizmet olur.
İktidarda hiç olamayız.
Bir çok arkadaş bu düşüncelerime katılmayacak. Amalarla karşıtlık içinde olacak. Saygı duyarım.
Değerlendirmeleri doğruysa öz eleştirimi veririm. Değilse yanıtlarım.
Yetmez!
Tepeden tırnağa, makamlar ne olursa olsun; evlerimizin virane olmasına kayıtsız kalmamalı. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
AKP, ülkeyi 20 yıl oldu yönetiyor. Kesintisiz 20 yıl. Çokmu başarılıları varda halk 20 yıldır destek veriyor.
Hiç mi ev sahibinin suçu yok?
Cumhuriyeti kuranlar, solcular, yurtseverler ve devrimciler bu soruyu kendilerine sorsun ve yanıt versin.
Kişileri suçlayarak işin içinden ayrılmasınlar.
"Ben ağayım ben pasayım diyenler, kapıları kitlenmişler. Gel hele gel hele."
Özellikle bir konunun altını çizeyim!
Türkiyenin R.Tayyip Erdoğan diye bir sorunu yok.
Türkiyenin açlık, yoksulluk, işsizlik, üretimsizlik, eğitim, sağlık, özgürlük, hukuk ve tam bağımsızlık sorunu var.
Çözümleri projelendiğinde, ne R.Tayyip Erdoğan kalır; nede AKP diye bir parti kalır.
Hele bir bakın 98 yıllık ağaç kurumuş. Hele bir bakın kurtuluş destanı yazan Anadolu tanınmıyor.
Hele bir bakın evimiz, yuvamız, ailemiz; 1919 yılında beri sokaklardaki gölgesi tanınmıyor.
Kendimize gelme zamanı, çoktan geldide geçiyor.
Yapacağımız tek şey eleştiri ve öz eleştiriye zemininde açık olmak.
Sayın il başkanlarımıza ve sayın ilçe başkanlarımıza; saygılarımızla sunarız!