Tank palet fabrikası, MKE ...
Mustafa Kemal, Atatürk sürecine girmeden önce çok zengin olmayan aile ortamında kendine gelecek aramayı sürdüren çocuktu. Askeri okula başlaması Mustafa Kemal'i çok etkiledi. Okul bitimiyle başlayan subaylık sürecinde okuma, araştırma ve öngörü alışkanlığını güçlendirdi. Katıldığı savaşlarda Ulus olmadan, inanç olmadan, vatan ve millet sevgisi olmadan; dünyadaki gelişmelerde boğulma tehlikesini gördü .
Mensubu olduğu ordunun daha çok saltanat ve hilafete hizmetten öteye gidemeceğini anladı.
Saltanatta, hilafete Osmanlı sultanı demekti.
Ülkelerin bunalımlı dönemlerinde, bunalımdan ancak kendi halkının çıkaracağını; Çanakkale savaşı'nda bir kez daha gördü..
Tam bağımsız ülke ve özgür düşünceli yurttaşlığın; çağdaş dünyada eşitler içinde vatan olacağı düşüncesini beynine kazıdı.
Anadolu işgali, Kurtuluş savaşı; Mustafa Kemal'e fırsat yarattı.
Türkiye Kurtuluş savaşı bir çok boyutuyla dünyada örnek alınan savaş oldu. Sadece bir halkın kurtuluş savaşı değildi. Bir halkın özgürleşme ve tam bağımsızlığını kazandığı savaş olmanın yanında sistemi değiştiren savaştır.
Bu niteliği dünya halklarına örnek savaş ve devrim oldu.
Cumhuriyet ilan edildi.
Anayasa yapıldı .
Osmanlı monarşisinden kalan kurumsal yapılar kapatıldı.
Eğitimde birlik sağlandı.
Tarımda üretim tam destekle önü açıldı.
Tarıma bağlı sanayi ve diğer sanayi ülkenin önemli stratejik kentlerinde kuruldu.
Tekke, zaviye, tarikat faaliyetleri yasaklandı.
Din ile devlet işleri ayrıldı.
Medeni kanun yapıldı. Kadın erkek eşitliği; dili,dini, ırkı ve cinsiyeti ne olursa olsun kanun önünde eşitlik sağlandı.
Hedef kondu!
Yurttaş özgür, Türkiye Cumhuriyeti devleti tam bağımsız ülke olmalı.
Bu yol çağdaş ve birbiriyle eşit haklara sahip dünyaya çıkmalı.
Mustafa Kemal bir konuşmasında " Ekonomisi güçlü olmayan devlet, başka devlete muhtaç olur. Onun esiri olur. Bağımsız politika üretemez. Bağımsız olmak için siyasi ve askeri başarı yetmez. Ekonomi olarak kendin güçlü olmalısın. İşte o vakit ülke tam bağımsız, yurttaşı özgür olur" der.
Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin özü, bu sözlerde vücut bulmuştur..
Neden bu girişi yaptım?
Mustafa Kemal'i ve cumhuriyetin kuruluş sürecini ve kuruluş felsefesini bilmeden, ne tank palet fabrikasının nede MKE'nin önemini ve tam bağımsız Türkiye için önemini göremezsiniz!
Cumhuriyet hedeflerine gitmek için çok şey kısa zamanda yapıldı. Bir yandan üretim çeşitlendirilmesi, bir yandan sosyal yaşamın düzenlenmesi, bir yandan sermaye birikimi sağlanırken; askeri alanda geçmişten dersler çıkartıldı. Ordu ihtiyaçları başka devletlere boyun eğmeden üretilmek istendi. Fiziki koşulların yanı sıra silah sanayi kurularak geliştirilme hedeflendi. Osmanlı'dan kalma silah üretim alanları revize edilerek ihtiyacı karşılayacak hale getirildi.
Silah sanayinde tank-palet fabrikası ve makine kimya endüstrisi(MKE) bunlardan ikisi.
Her ordunun güçlü olduğu birimi var.
Türk ordusunun en güçlü olduğu birimi kara kuvvetleridir!
Kara askeri için lojistik güç açısından envanterlerinde güçlü silah önemlidir. Değişik amaçlarda kullanılan bomba, ağır silahlar, tank, çeşitli mermi, uçak savar, top ve top mermisi, silahlara ait yedek parçalar, ulaşımı kolaylaştıran paletli veya lastikli ulaşım araçları, fiziki kamuflajlı sağlayan gereçler. V.s.
Çeşitliliği bu kadar geniş olan askeri ve savaş araç-gereçleri temini dış ülkelerden temin edilirse, askeri açıdan güçlü olman dışa bağımlı olur ki , kara ordunun sayısı ne olursa olsun hiç bir anlamı olmaz. Onların istediği kadar savaşır, istemediği yerde çakılır kalırsın. Kullandırmak istemezler. Kullanırsan ambargo koyarlar.
Türk kara ordusunun gücü, ülkesine olan sadakat'ının, savaş kabiliyetin deki tarihi geçmişi kadar; kullandığı silahlarında verimli ve devamlı olmasından gelir.
Barış için savaşmaya hazır olmalısın .
Savaşmak içinde güçlü askere, streteji üreten komutana ve silaha sahip olmalısın.
Tank-palet fabrikası 1975 yılında, Kıbrıs Barış harekatı esnasında konulan ambargo karşısında Türk devleti ve ordu mensuplarının direnişi sonunda kuruldu.
O gün başlayan serüveninde, Türk ordusunun başarısında önemli katkısı oldu. Sahibi Türk halkı. Türk halkı adına T.C. devleti. Sermayesi ve çalışanı milli.
Yerli malı, yurdun malı!
Yıllarca her şeyi ile milli olan tank palet fabrikası maalesef entrikalarla Katar'a satıldı. Fabrika hissesi üç gurubun. Katar ordusu, Sancaklar,Öztürk ailesi.
Halkın malı, tamamen elinden alındı.
Yerli malı yurdun malı özelliğini kaybetti. %49.99 Katar, %25 Sancak ailesi %25.1 Öztürk ailesi. Yarısı Katarın , diğer yarısı yeni sermaye Sancak ve Öztürk ailesinin...
Stratejik özelliği olan ve askeri sır gerektiren bir fabrika yabancı devlet askeri ve kıçı sonuna kadar açılacak iki özel sektörün elinde. Her an ver parayı çal düdüğü diyebilirler. Şu ana kadar protipi yapılı Altay tanklarında üretmeye başladılamadılar.
Ve ne tank ürettiler . Ne palet...
Devam edeceğiz.....