İnsanlık tarihinde en kanlı iktidar mücadelesi Almanyada yaşandı. Öyleki doğal süreçte birlikte olması gereken, Alman Sosya Demokrat partisi hükümeti, Roza Luksenburg'un spartakus(Kominist parti) hareketini vahşice yok etti.
Almanya tarihi vahşice yok edişin ardından, Hitler faşizmini ve Faşizmin kendi halkıyla birlikte, dünya halklarına yaptığı zulm ve kıyımı gördü.
Rusya Bolşevik partisi, Çarlık Rusya ile savaşırken, Menseviklerle uğraştı. Ama Çarlık Rusya'ya karşı olan başka siyasi oluşumları; kendi öncülüğünde bir arada tutarak, SSCB'ni kurdu.
Çin Halk cumhuriyeti sürecinde aynı yolu takip etmiştir.
Mustafa Kemal ulusal kurtuluş savaşında, işgalcilere karşı olanlarla birlikte; Osmanlı devletine karşı olanları TBMM'de toplayarak savaşı kazanarak,Cumhuriyeti ilan etmiştir.
Günümüzde halk savaşları, sadece kendi ülkendeki işbirlikçi güçlere karşı verilmiyor. Emperyalizme karşı da verilen savaştır.
Karşındaki güçlerin çok geniş yelpazeye yayıldığı bir ortamda, mücadele edenlerde geniş yelpazeye sahip olmalıdır.
Cumhuriyet kurulduktan sonra askeri bürokrasi 1950 yılları sonrası ABD'nin arka bahçesi oldu.
12 Mart.
12 Eylül.
Somut uygulamalarıdır.
Askeri darbelerden en çok zarar gören emekçi halk ve halkı adına mücadele eden devrimciler oldu.
Ancak bilgi çağında dünyayı yöneten güçler, yeni dünya düzenini, yeni sömürgeci yöntemiyle kurmak istiyor.
Kapitalizmin efendileri, yer yüzü tanrısı olmak istiyor .
Ve her yolu deniyorlar.
Demokrasi getiriyoruz dedikleri her ülkede ve bölgede sadece felaket getiriyorlar.
Ukranya, hedeflerine giden yolda yeni deneme alanı.
Karadeniz'e kıyısı olan ülkeleri cehenneme çevirecekler. Ancak geçmişte yapılan sözleşmeler buna engel. Bu engelleri ortadan kaldırmak istiyorlar.
Kanal İstanbul. Uzun vadeli.
Möntrönün delinmesi, yada kaldırılması. Kısa vadeli.
Her şey bu kadar net.
Ne yapmalıyız?
Emperyalizmin yeni sürecini gören her kişi ve kurumun, birlik ve bütünlük içinde top yekun mücadele etmeliyiz.
Bu mücadele sürecin de İYİ parti başta olmak üzere diğer sağ patilerle ortak tavır alınıyorsa, dün bize işkence ve zulm yapan, bugün emperyalizme tavır alan(nedeni şu yada bu) askeri bürokrasiyide dışlamak doğru değildir..
Karşımızdaki güç ve ilişkileri ortada. Bizse çok ciddi örgütlülüğü olmayan, direnen demokrasi savaşçılarıyız.
Bize düşen görev doğru mücadele eden her örgüte destek olmaktır!
Ortak düşmana, ortak tavır!