‘’Bir yıllık ağaç sürgünü. Kayalık yerlerde ve dağlarda yetişen, yenilebilir bir çeşit ot. Taze filiz, bahar aylarında sarp kayalıklarda yetişen ekşimsi bir yiyecek ‘’
Toprak kokusunu bilmeyen ışkının verimini anlatamaz.
Zaman zaman ‘’biz saksıda yetişmedik’’ deriz.
Amacımız karşılaştığımız zorluklara direnen ve onu yenebilen yetenek olduğumuzu ifade etmektir.
Güneş sadece deniz kumsalın da bronzlaşmak için faydalanılan gezegen değildir.
O bildiğimiz evrenin de yaşam kaynağıdır.
İnsan yaşamını, menfaat zemini üzerine kurmak isteyenler; evden işe, işten eve dönüş sananlar her şeyden önce kendini aldatıyor.
Aynada ki zahiri gerçek sanır.
İnsan kendi tarihin de; gedik açar. Bu gedikleri açan sözler, deyişler, araçlar hiç ölmezler. Her yeni yaşamda bir parça olur, her parça da geçmişi gelecekte yaşatır.
Çevrene bak.
Aynada ki zahirin gerçekle, geçmişle, gelecekle hiç bir zaman örtüşmediğini anlayacaksınız.
İçinde yabancı futbolcu olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve diğerleri dünün yabancı futbolcusu olmayan, aynı takım değildir. Nicelik ve nitelik fark var.
Türkiye cumhuriyeti kurulduğu dönemde ki ne benzemez. Saltanat ve hilafet Anadolu da fiilen bitti. Sadece zahiri var.
Manda yanlı olanlar, özgürlüğü ve yeni devlet düzenini kabul etmek zorunda kaldı. Ama hiç bir zaman mandası olmak istedikleri devletlerle ilişkiden vaz geçmediler.
Düşlerin de zahiri olarak yaşattılar.
Anadolu da kurulan sistem; üretim ve yönetim olarak, kuruluş felsefesinin hedeflerine, karşı olanlara rağmen yol aldı.
Günümüz Türkiye'si; onlarca halkın 1500 yıllık kültürünün devamıdır.
Bilgi çağı; tüm çağların üzerinde tarihte yerini aldı. Birikiminde, insanların yaşadığı her şey var. Bilgi çağına kendini taşıyan insanlığa sahip çıkacağız. İnsanı olmayana da karşı koymalıyız.
Siyasi partiler ve fraksiyonlar; programsız ilişkileriyle, hedefsiz çalışma tarzıyla kutsallığını kaybetti.
Bilgi çağın da, yeni dünya düzenin de, telaşa için de dünü unuttular. Amaca ulaşma uğruna her şeyi mubah kabul ettiler.
Kısaca Yerli malı unutuldu!
Siz! Anadolu'nun insanları, siz sanal dünyada arkadaş olduklarım, siz hala Türkiye de siyaseti; Yılmaz Güney de, Cem Karaca da, Mahsuni de ve içi doldurulmayan slogan da arıyor ve kendinize umut sanıyorsanız, tek kelimeyle aldanıyorsunuz!
Aynanızdaki zahirinize teslim oluyorsunuz.
Unuttuğunuz ve aldandığınız şey dün ile bugün arasındaki farktır.
AKP; dünün DP, AP, MSP ve ANAP'ı değildir.
Mustafa Kemal'in kurduğu ulus devlet cumhuriyeti; ABD ve ittifakları adına ortadan kaldırmaya çalışan, Fettullah Gülen ve ABD yanlı milli görüşçülerin kurduğu darbeci örgüttür..
CHP; cumhuriyeti kuran, anti-emperyalist önderliğiyle, tam bağımsızlığı; siyasi ve ekonomik bağımsızlık kabul eden, her tür gericiliği ret eden, her tür sömürgeciliği kabul etmeyen, Emek dünyasının halk olduğu bilinciyle Türkiye ye gelecek arayan dünün CHP'si değildir.
MHP; Alpaslan Türkeş'in 9 ışıkçı, Türkçü MHP'si değildir.
Bu günün sosyalistleri, komünistleri ise dünlerinden çok farklılar.
İsimlerin benzerliğine bakarak, tıpkı aynada ki zahire bakar gibi; aynı olduğunu düşünmek, aldatmak ve aldatılmaktır.
Halk ve ülke sevdası içinde olanlar, hiç bir zaman kişisel kaygı için de olmaz. Ne oturduğu koltuk, ne de başka ikbal; verdiği
yada vereceği mücadelesini korkusuzca ifade etmesinin diyeti olmaz.
Onların tek inancı insanca yaşanan Türkiye yaratmaktır. Ayna da ki yansımadan çok, o görüntülerin derinliğine inerek; kendilerine yol ararlar..
''Yurtsever, İstiklal Savaşı’nı başarmış Kuvayı Millîyedir.
Yurtsever cumhuriyeti kurmayı başarmış devrimcilerdir.
Yurtseverler, tarihsel birikime sahip çıkanlardır.
İnançsızlara teslim olmazlar. Devrimci ruha tekrar, tekrar kavuşurlar. Aynadaki zahiri görüntüye yenilmezler.''
Unutmayalım ki:
Zorlu sınavlar direnç gösterilmeden kazanılmaz.
Haydi sıva kolunu!
Türkiye’yi kemiren inançsızlıkla mücadeleye başla !
Kendin için değil aydınlık bir Türkiye için siyaset yap.''
Ben inanıyorum ki; bizim gibi düşünenler ikbal peşin de koşmaz. Ülke gerçeğini bıkmadan, korkmadan, yılmadan durmadan haykırır!
Bizim eylemlerimiz den rahatsız ve huzursuz olanlar, kişisel çıkar uğruna yanlışı doğru kabul edenler; önce sizler bizleri tanıyın ki; ağzınız da ki et parçası canlanarak doğru söze kavuşsun..
Unutmayın ki:
Türkiye'nin Anadolu halkı; yeni çağlara daima tarihi ile ışık tutmaya devam edecektir.
O halkta; Mustafa Kemaller, Deniz Gezmişler, Mahir Çayan’lar, Ecevit’ler ve 1978 ruhunun önderleri daima yaşayacak ve yeniden bayrak olmaya devam edecektir.
Türkiye'nin yeni ışkına, ışkının ise Türkiye halkına ihtiyacı var.
Bizler dünü dünde bırakarak, geleceğe meşale taşıyacak ışkınlar adına; dünü değişim ve dönüşüm aşısıyla aşılamalıyız.