Bizim kuşağın genelinde lünpence bir dönemi var.. O halde de gözleri kara, yürekleri yiğitçe atardı.
Çoğumuzun hikayeleri böyle başlar. Sonrada inançları adına yola koyulmuşlardır.
Kozan ve Hamam köyü uzun yıllar benzer hikayeleri kucağında yaşadı ve yaşattı.
Bu hikayelerden bir kesit paylaşmak istedim.
Lünpen yaşamım var. Her gün vur patlasın çal oynasın biçimde günlerim geçiyor.. Öyle böyle değil. Ne de olsa efsane Musa Şahin'in oğlu, efsane Çerkes Şahin'in yiğeniyim.
Üstelikte Hamam köylüyüm..
Tarla takım çok, birde Ceyhan ve Kadirliye yolcu taşıyan taksi durağı açmışım.
Değme keyfime yaşıyorum.
Kavgasız günüm geçmiyor. Karakol ve Adliye yol sanki bana. Ama tek felsefem var. Garibanın dostu, garibanı ezeninde düşmanıyım.
Benim için önemli iki kişi o günlerde Ceyhandalar.
Biri öğretmen biri öğrenci.
Kardeşim Şevket ve akrabamız İ.Hakkı Öztorun. Her hafta sonu beraberiz.
Onlar ısrarla, Kozanda sokakları solculara dar edenlere karşı durmamı istiyorlar. O vakitler pekte aldırmadığım çok şeyler anlatıyorlar.
He, hı diyerek geçiştiriyorum..
Ancak bir gün öyle bir şey oldu ki, bir yakınıma lise önünde saldıracakları haberi geldi. Acilen gittim. Ve kıyamet koptu!
Ben, kardeşim, arkadaşım İsmail Ocak ve iki yiğenimizle sokağa öyle bir indikki; sokak kavgaları sloganlaşarak büyüdü.
Kısa zamanda çığ gibi büyüdükçe büyüdük.
Öyle yiğit çocuklar çıktı ki , Kozan çarşısı "saldır, saldırda büyü.." türküleriyle inler konuma geldi..
Bu inancın zaferiydi desem pekte yanlış olmaz. Artık Kozan devrim türkülerine de kucak açmıştı. Öyle ki korsan mitingler de kısa zamanda yüzlerce kalabalıkla yapılıyordu...
Başarı Şevket Şahin ve İ. Hakkı Öztorunundu. Bıkmadan usanmadan beni kendi alanlarına çekmeyi becermişlerdi.
Ben ve arkadaşlarım da o inançla üzerimize düşeni yapmıştık.
O enerji ve inanç 27 yıl sonunda bize Kozan belediye başkanlığını getirecekti.
Ülkemiz her açıdan kuşatıldığı süreci yaşıyoruz. Dış ve iç tehdit başını almış gidiyor. Acil çıkış yolu bulmak zorundayız.
Yoksa felaketin yaratacağı yıkım, bizi param parça edecek.
31 Mart yerel seçimlerinde, halk desteğiyle yerel mevzi alındı.
Olumlu bu gelişmeyi Türkiyenin çıkış yolunda kullanmalıyız.
Halk içinde yatay ve dikey, örgütlenerek ülkemizi tam bağımsızlığa, insanlarımızı; adaletli ve huzurlu yaşamla özgürleşmeye hukuk taşımalıyız.
Mücadelenin başarısı inançtır!
Hedeflere ulaşmanın özünde, inançlı düşüncenin, halka önderliği var.
Önderlik yaratacaksak; dün topal ördek diyenlere "sen en büyüksün" şiarıyla kucak açanlarla değil; militanca verilen kavganın göbeğinde olanlarla, yola çıkılmalıdır..
İNANCI OLMAYANIN GELECEĞİ OLMAZ!
SIRTINI GÜVENLE DÖNECEĞİ OLMAYANIN, DUMAN ÇIKAN BACASIDA OLMAZ!
Bir bozlak türkünün sözlerinde ki gibi " beni benden alma ....."