Hak aramak bitti. Hak arayan insan aranıyor şimdi. Hakkını savunanları da yalakalar eleştiriyor.
Bilmiyor ki eleştirdiği kişi kendi hakkını da savunuyor.
Tıpkı yıllar öncesi yurtsever insanlara yapılan eleştirinin bir versiyon altı.
Tam bağımsız Türkiye! Dedik.
Dediğimiz de; bizleri vatan haini ilan ettiler.
Saldırdılar.
Vurdular.Astılar.
İşkenceyi zevkle yaptılar. Mahpusları mekan yaptırdılar.
Aradan yıllar geçti. Biz yurtseverler haklı çıktık!
Sömürgecilerle kol kola giren vatan hainleri, halk düşmanları şimdi kıvırdıkça kıvırıyorlar.
Dün yaptıklarını unuttular.
Bize ait düşünceleri kendileri savunuyor gibi caka satıyorlar.
...........................................................
Kozan da çocukluk arkadaşımla ideoloji farkı nedeniyle ayrıştık.
Adana'ya geldim.
Sendika genel başkanlığı yapıyorum.
Bir gün Kozan'a gittim.
Devrimci kültür derneğinden çocuklar yanıma geldiler.
Sohbet anında, biri, abi bir şey diyeceğim diyerek sözüne devam etti.
Abi o senin çocukluk arkadaşın var ya; sağda solda komünistlerin evlerine şapkanı as gir diyerek, ahlaksızca konuşuyormuş dedi.
Üzgündü.
Nerede o şimdi dedim.
Ansızın kalktım ve konuyu bana aktaran çocuğu yanıma alarak, hızla onun bulunduğu yere gittim.
Yer kendi düşüncelerine yakın bir mekandı.
İçeri girdim. Üç kişiyle oturuyordu. Beni görünce şaşırdılar. Sonra kafalarını aşağı indirdiler.
Adını söyleyerek kalk ayağa dedim. Zorlanarak kalktı.
Arkadaşlarının yanında emir vaki bir isteğe uymak koymuştu ona. Çünkü o sıradan değildi.
Ne diyorsun! diyerek baktı.
Gözlerini içine bakarak; sağda solda komünistlerin evine şapkayı as gir diyerek ahlaksızca konuşuyormuşsun. Hadi bana küfret.
Küfür ette göreyim seni dedim.
Şaşırdı.
Sonra kekeleyerek; vallahi billahi ben öyle bir şey demedim. vs.vs. Yalan söyleme, sana bu lafları yedireceğim dedim.
O gün Adanay'a dönemedim.
,...............................................
Bilgi çağındayız. Ülkemiz üzerinde gölgeler, geziniyor. Halk mutsuz. Umutlarını kaybediyor.
İnsanlar,sadece kendilerini düşünüyor. Yıllar önce Amerika kıtasına, altın aramaya giden göçmenlere benziyorlar.
Kurum yönetenler ve kurumlarda çalışanlar halkı düşünmüyor. Umursamıyor.
Hüseyin Sözlü, ana yolları; araç park alanı yaptı. Şu anda devam ediyor. Danıştay kararlarına göre, yollar amacına uygun olarak kullanılır. Taşıtlar park olarak kullanamaz; biçimindedir.
Ama park ücreti alınıyor.
Görevli, elinde ki bankoma aletiyle araç plakalarına; park ücreti yazıyor.
Soranlara, park ücreti efendim diyorlar. Vatandaş şaşkın ve kızgın.
Ama hak arama alışkanlığını kaybettiği için kuzu kuzu ödeme yapıyor.
Ortada bir otopark yok.
Aracınızın güvenliği yok.
Ama park ücreti alınıyor.
Düşündüm. Sonra güldüm. Hiç kimse de tık yok!
Halk ve ülke sevgisi, nasılda tıkır tıkır işliyor!
Bak şu dünyanın işine.
------------------------------------------------
CHP'li il ve ilçe yöneticileri ve meclis üyeleri; sohbetlerde üzerimize düşeni yapıyoruz diyorlar.
Daha ne yapalım diyorlar.
Bende diyorum ki halka temas et ve adaletli hizmetin, sorunu çözmek olduğunu anlat.
Örnek mi?
AKP ve yönetiminin gerçek yüzünü dalga dalga halka göster!
Hiç unutturma!
-------------------------------------------------
Biz yurtseverler dün olduğu gibi bu gün de, yarın da doğrularımız adına mücadeleyi sürdüreceğiz.
Bize karşı olanlar bilsinler ki bizim kavgamız, onların da yarınlarını güvence altına almaktadır.
Kısaca onların hak kavgasını veriyoruz!