Her şey; doğar, gelişir sonra yenileşme adına değişir. Evrensel olan her şey ise özünü kaybetmediği için varlığını her koşulda korur.
Türkiye cumhuriyeti devleti, ülkeyi yönetirken kendi evresi içinde değişime dönüşüme uğraması doğaldır.
Sınıfsal içeriğe sahip her siyasi algı değişim ve dönüşümün motorudur. Daima çağı ve zamanı ileriye taşır.
Yeni sisteme, yeni sisteme uyumlu yönetim biçimine taşır.
Geriye taşımak, alt yapısı olmadan kökleşemez ve varlık olamaz.
Ülkelerin tarihinde öylesi günler var ki, insanın soluduğu havadan vazgeçemeyeceği kadar önemlidir. Ülkedeki bir gelişme, tarihe iz koymuştur.
Sadece kendi ulusuna değil, başka uluslara da örnektir.
Cumhuriyet ve cumhuriyetin kuruluş süreci ve liderleri, emperyalizme karşı mücadele veren ülkelere, örnek oldu.
Bu sürecin anahtarı, 19 Mayıs 1919 ruhudur.
19 Mayis 1919 tarihi sadece ülkesi işgal edilen Anadolu halkının isyanlaştağı, bir gün değil.
19 mayıs 1919! işgal edilen ülke halkının direnişinin ve o direnişe önderlik eden Mustafa Kemal'in tam bağımsız Türkiye çığlığını emperyalist dünyaya duyurduğu gündür.
O günün unutulması, değiştirilmesi ve Türkiye halkının hafızasından silmek mümkün değildir.
Anadolu halkı o günü daima gelecek nesillerinde yaşatacaktır.
Emperyalizm ulus devleti hatırlatan senbolleri; yerli işbirlikçileriyle teker teker unutturmaya çabalıyor.
Kurbağa- soğuk su ikilemi içinde sonuç yaratmak istiyor.
Aniden yaratılacak değişimin yaratacağı tepkiden çekindiklerinden bu yöntemi seçtiler.
Ülkemizde uzun zamandır bir kaoslu ortam var. Her şey iç içe girmiş durumda. Halk doğru önderlik olmadığından, doğru ve yanlışı göremiyor.
Her şeyi sessizce gözlüyor.
İşte böyle bir ortamda, 19 mayıs kutlamalarını, ablukaya almak isteyecekler.
Ablukanın hedefi Türkiye cumhuriyetinin doğum gününü unutturmaktır.
Bu ablukanın hedefi, Anadolu halkına özgür yurttaş kimliği kazandıran Mustafa Kemalin; hayallerden silinmesidir.
Bu mümkünmü?
Hayır!
Unutulmasın ki 19 mayıs 1919 gençliğe sunulan sıradan, bayram değildir. Osmanlı kaosunda bir ulusun isyanının başladığı, özgürlük direncidir.
Halklar; özgürleşme doğumlarını hiç bir koşulda unutmazlar!