Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti MYK toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "Siyasetin gündeminde illegal mafyatik bir kişinin İçişleri Bakanımız, eski başbakanımız hakkındaki iddiaları bir şekilde gündeme getiriliyor. AK Parti MYK’sı İçişleri Bakanımızla ilgili, eski başbakanımız Binali Yıldırım ile ilgili bu iddiaları güçlü bir şekilde reddetmektedir. Pek çok vesayet girişimiyle siyaseti zehirlemek, siyasette toksik alan oluşturmak isteyenlerle karşı karşıya kaldık" diye konuştu. Siyasetin illegal oluşumlar üzerinden yapılmaması gerektiğini söyleyen Çelik, "Bu illegal mafyatik adamların siyasette bir referans olarak kabul edilmemesi gerektiğini ilk yaptığım açıklamada söyledim. Arkadaşlarımıza saldıran siyasetçiler, maalesef siyasetin doğasında olmaması gereken, demokratik siyaset içinde olmaması gereken bir şey yaptılar. İllegal alandan, gayrimeşru alandan yöneltilen iftiraları kendi muhalefetlerinin malzemesi için kullanmak açısından tarihi bir hata yaptılar. Siyaset aynı zamanda sivil siyasetçilerin, siyasetin esaslarına usullerine, demokratik doğasına ve usullerine uygun şekilde davranmadığı zaman da zehirlenmiş oluyor. Bunu yapanlar muhalefet etmek adına herhangi bir argümana sahip değillermiş gibi, meşru alanda konuşabilecekleri herhangi bir alan yokmuş gibi, illegal mafyatik alandan söylenen iftira ve hezeyanları kendi muhalefetlerinin siyasetinin yapı taşı haline getirerek siyasetin referans alanı içinde olmaması gereken bir şekilde kendi zeminlerini kaydırmış oluyorlar. Siyasete saldırı olur. Önemli olan Türk siyaseti içindeki herkesin değerler sistemine dönük bu saldırıya karşı saldırı gayri meşru bir alandan geldiği için kategorik olarak reddetmesidir. Şurası doğru mu burası yanlış mı diyerek kendi muhalefetinizin yada siyasetinizin yapı taşı haline getirirseniz siyaset zehirlenmiş olur" diye konuştu.

"Siyasi demeç verirken bir suç örgütü liderinin sözlerini esas almak vahim bir durum ortaya çıkarmaktadır." diyen Çelik, "Buradaki söylenenlerin açığa çıkması ile ilgili ne yapacağız, zaten bu çirkinliklere muhatap olmuş arkadaşlarımızın kendileri yargıya başvuruyorlar. Türk siyasi hayatının referansının hiçbir zaman illegal yapılar olmaması, suç örgütleri olmaması gerektiğini ifade ediyoruz. Kendilerinin siyasi muhalefet etme biçimini arkadaşlarımıza saldırıya dönüştürmek için suç örgütü mensubunun iftiralarını yapı taşı olarak kullanırlarsa bu siyasi muhalefet olmaz, siyaset esasların darmadağın olması anlamına gelir. Bu oyunların her zaman farkındayız, İçişleri Bakanımızın hedef alındığını net bir şekilde görüyoruz. Hiç kimse illegal alandan gayrimeşru alandan yapılan açıklamayı herhangi bir siyasi hesaplaşmanın referansı haline getirmesin" ifadelerini kullandı.

Siyasetin meşru alanının korunması gerektiğin söyleyen Çelik, "Aksi takdirde suç örgütünün söylediklerini referans alanlar, görevdeki arkadaşlarımızın istifasını isteyenler o zaman suç örgütlerinin söylediğini siyasi referans haline getirmektir, bu siyasetin doğasına aykırıdır. Bu siyaset yapmak anlamına gelmez, başka bir anlama gelir, bu siyasetçinin kendisini suç örgütlerine kullandırması anlamına gelir. Bu temel hassasiyetin korunması gerekir. Siyasi muhalefet yapmanın usulü temelden yanlış yere konumlandırılmıştır, maalesef bu hataya düşenler olmuştur. Bazı siyasetçilerle ve siyasi partilerle hesaplaşmanızı suç örgütlerinin iftiraları üzerinden yaparsanız, yarın öbür gün bir suç örgütünün sizinle ilgili iddiaları gündeme getirdiğinde iddiaları meşru kabul etmiş olursunuz. Siyasetçinin gündemini suç örgütü belirlemiş olur. Bu şekilde yaklaşarak İçişleri Bakanımızı genel başkanvekilimizi hedef alanların yaptıkları siyaseti yanlış olduğunu ifade ediyoruz. AK Parti MYK’si tüm bu iftiraların karşısında, arkadaşlarının yanındadır" dedi.

İsrail saldırılarına ilişkin konuşan Çelik, BM verilerine göre İsrail saldırısında 219 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çelik, "İşgal ve iftira sözlüğü diye bir şey yayınladılar. Netanyahu hükümetinin saldırganlığını batı medyasında Filistinli çocuklar öldü diye çıkıyor. Filistinlileri yok etmek isteyen iradenin medyatik dilde birebir var olduğunu görüyoruz. Kara propagandadır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın saldırılara yönelik yürüttüğü diplomasiyi anlatan Çelik Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik söylemlere tepki gösterdi.

Çelik, ABD Dışişleri Bakanlığının İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını "Yahudi düşmanı" anlamına gelen "antisemitist" olarak nitelendirmesinin İsrail saldırganlığını ört bas edilmek istenmesi anlamına geldiğini söyledi.

Antisemitizm ile ilgili mücadelenin her zaman canlı tutulması gerektiğini belirten Çelik, "Yahudi düşmanlığını körükleyen bunlardır. İtiraz ettiğimiz şey Filistinli çocukların katledilmesidir. Maalesef en olmayacak şeylerden bir tanesi Batı ya da Doğu’daki en azılı düşmanın söylemediği şey Akşener tarafından söylendi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı hiçbir şekilde bir katille yan yana getirilemez. Söz konusu olan Recep Tayyip Erdoğan olduğu zaman bu zaten imkansız hale gelir. Katliamlara imza atan Netanyahu ile yan yana getirmek akla ziyan bir şeydir. Türkiye Cumhurbaşkanı şahsı kim olursa olsun bebek katili ile yan yana getiremezsiniz Cumhurbaşkanımız söz konusu olunca bunu asla yapamazsınız. Bunu düzeltme yerine ısrarla devam ettiğini görüyoruz. İtiraz ettiğimiz şey Filistinli çocukların katledilmesi, öldürülmesidir. Bu konuda iki devletli çözüm çerçevesinde bir adalet istiyoruz" dedi.

KKTC’de her alanda yeni bir kalkınma hamlesinin başladığını belirten Çelik, KKTC için Türkiye’nin elinden geleni yapacağını söyledi. Çelik, "Türkiye çözümsüzlüğün bedelini bundan sonra KKTC’nin ödemesine müsaade etmeyecektir. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle bu kısır döngünün sona erdiğini Maraş’ta atılan adımlarla net bir şekilde söylemiştir. Kıbrıs artık Rumların hayalleri üzerinden değil adadaki gerçekler üzerinden siyaset yapılacaktır" dedi.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Türklere yönelik ırkçılığına tepki gösteren Çelik, "Yunanistan’ın bu siyaseti azınlıkların meşru kimliğine dönük bir saldırıdır, Türk kimliğine dönük bir saldırıdır. Yunanistan’ın bu yanlışlardan dönmesi gerekir" diye konuştu.