Doğan Avcıoğlu'nun; Türklerin tarihi adlı kitapların da ilginç anekdotlar var. Göçebe orta Asyalı kavimlerin, her yeni yerleşim de o bölgedeki halkla, iç içe olduğunu ve kaynaştığını anlatır.
Kız almış, kız vermiş; kimi zaman işgal ettikleri kültürün etkisinde, kimi zaman da kendi kültürlerini o yöre halkına aktarmıştır.
Osmanlı devlet yapısının İstanbul ilhakıyla değişime uğraması hariç, Göçebe orta Asyalılar da değişmeyen şey boyu temsil eden meclis yapısına sahip olmaları ve korumalarıdır.
İslam ilk çıkışında yoksul ve güçsüz insana; sahip çıkarken, iktidar çekişmesi devleti yönetenlerin İslam algısını gerçek dünyadan kopardı.
Kutsayan, kutsallaşan bu yeni algı iktidarların; acımasızca İslam'ı kullandı.
Emevi iktidarı, İslam'ın diğer devletlerine örnek olan devlet anlayışını miras bıraktı.
Merkezi Erk'in güçlendiği, yönetenlerin halka yabancılaştığı, dünyevi kulluğu öne çıkaran bu miras; zaman zaman kibirle günümüzde de kendini göstermektedir.
İki anlayış.
İki devlet yönetimi.
Biri dışlayan, kendini tanrılaştıran.
Diğeri bütünleştiren ve kendini insanlaştıran.
Biri cenneti kul olarak itaate dayatan, diğeri cenneti özgürleşen dünyada arayan; iki devlet yönetimi!
Göçebe orta Asyalılar kırık aynalarıyla kendilerine koruyamadı. Ama bıraktıkları miras, halk meclisleri; kendi uzantılarının değil, dünya halklarının da kullanabileceği miras olacak.
Önümüz de Cumhurbaşkanı seçimi var.
Türkiye'yi 20 yıl yöneten, Emevi zihniyeti devlet yönetmeyi bırakmak istemiyor.
Kendi seçtikleri adayın seçilmesini, halka seç diyecekler.
Öyle sistem kurmuşlar ki, 20 milletvekili aday olmak için gerekiyor. Onlar seni önermezse aday olamıyorsun.
Halk aday olmak isteyen kişiyi, kriter olmadan aday görerek destek veremiyor. Kritersiz verdiği oy yeterli görülmüyor.
Bizim adayımız kim olmalı? Hangi nitelikleri belirleyici olmalı. Çözümlerdeki öngörüsü derinliği ne düzeyde olmalı.
Tam bağımsız Türkiye için emperyalizme karşı olmalı. Özgür düşünceli yurttaşı savunmalı.
Faşist yönetime hayır diyebilmeli.
Irkçılığa, şovenizme, manevi inanç ayırımına dur diyebilmeli.
Sömürüyü, sömürgeciliği insanlık suçu saymalı ve karşı çıkmalı.
Halkın iktidarını; devlet yönetiminin vazgeçilmez yönetim tarzı olarak görmeli.
Sözle değil bu uğurda taşın altına elini sokmalı.
Bu ne anlam taşıyor!
Bizim adayımız yurtsever olmalı
Bizim adayımız değişime ve dönüşüme açık olmalı.
Bizim adayımız Türkiye sevdalısı olmalı.
Bizim adayımız çağdaş yaşama ve çağdaş dünyaya kucak açmalı.
Bizim adayımız demokratik halk cumhuriyetine dört elle sarılmalıdır.